Duruçay (Camili) köyünden Tevfik Çelikten, yoksul bir ailenin çocuğudur. Bütün zorluklara rağmen okumaya devam etmiştir. Her gün köyden Kastamonu’ya yürüyerek gelip giden Tevfik Çelikten bu zor koşullar nedeniyle sınıfını geçse de çok başarılı bir öğrenci değildir. En büyük endişesi lise bitince ne yapacağıdır. O kadar sıkıntıyla okuduktan sonra şehirde iş bulamayacağını düşünmekte, üniversiteye gidemeyeceğini de bilmektedir. Liseyi bitirip köyde kalıp, çiftlikte çalışmak zor gelmektedir. Bütün bu sıkıntılarla her gün okula gitmeden ya da okul çıkışı Şeyh Şaban-ı Veli türbesine gidip namaz kılıp dua etmektedir. Liseyi bitireceği hafta bütün kaygıları daha da artmış halde türbeye gittiğinde dua etmiş oradan okula gitmiş. Milli Güvenlik dersinde hoca “İçinizde astsubay olmak isteyen var mı?” diye sorar. Tevfik Çelikten el kaldırır. Bunun üzerine hoca astsubaylık sınavı açıldığını başvurular için de son günler olduğunu söyler isteyenlere başvuru formu verir. Sınıftan bir tek Tevfik Çelikten katılır ve başarılı olur. Bugün emekli astsubay olan Tevfik Çelikten hayatının değişmesini sağlayan fırsata Şeyh Şaban-ı Veli’nin vesile olduğuna inanmaktadır.