Kenan Bilici, ‘Kastamonu Devri Türk Mimarisi ve Şehir Dokusunun Gelişimi’ isimli çalışmasında Karanlık Evliya türbesinden söz ederken, yapının 13.yüzyıla ait olması gerektiği düşüncesini ileri sürer. Aynı adlı sokakta aynı ismi taşıyan bir mescitle birlikte yer alan türbe mumyalık ve üst kattan oluşan sekizgen planlı bir yapıdır. V.G.M.tarafından 1966 yılında 1975-1977 yılları arasında, 1979'da ve 1981'de olmak üzere çeşitli kereler onarılmış;bu sırada merdiven basamakları ile taş kaplamaları yenilenmiş olan yapının içindeki tek sandukada Çobanoğullarından Hüsameddin Çoban veya Candaroğullarından bir hükümdarın yatmakta olduğu ileri sürülmekte ise de, bu konuda kesin bir bilgi yoktur.
Bununla birlikte, menkıbe türbede yatan zatı devlet adamı olmaktan çok bir evliya olarak kabul eder. Zekiye Çağımlar’a görehayattayken kalabalık içine karışmayan ve yüzünü kimseye göstermeyen bu kişinin Cuma günleri namaz kıldıracağı zaman da camiye yüzünde siyah bir örtü ile gelip, namazı öyle kıldırdığı anlatılır. İşte yüzündeki o siyah örtüden dolayı kendisine Karanlık Evliya dendiğine inanılmaktadır. İsimle ilgili bir başka inanış da türbenin taş yapısının siyahlaşmış oluşundandır. Çevre sakinlerinin söylediklerine göre, türbe zamanında bir yangın geçirir, Yapı taş bina olduğu için türbe yanmaz ama taşları alevlerden dolayı kararır. Bu sebeple, burada yatan evliyaya Karanlık Evliya denmiştir. Bir başka inanışa göre de ışık alacak penceresi olmadığı için içerisinin karanlık olmasından dolayı bu ismin türbeye verilmiş olduğudur .
Hakkında yazılı kaynaklarda bilgi bulunmayan evliyanın mahalle halkını her türlü kötülükten koruduğuna inanılmaktadır .