Şeyh Şaban’ın Kastamonu’ya gelişi de başka bir efsaneyle anlatılmaktadır. Şeyh Şaban Hayrettin Tokadi Efendi’den icazet aldıktan sonra memleketi Kastamonu’ya döner. Memleketine gelince yaşlı bir çınar ağacının kovuğuna yerleşir. Kastamonu’da oturan İsa Dede Efendi bir türlü şehire gelmesini sağlayamaz. Yıllarca bu kovukta yaşadıktan sonra, ısrarlara dayanamayarak kovuktan çıkıp kente yönelir. Çınar da arkasından yürür. Bunun üzerine Şeyh Şaban “Oldu mu ya oldu mu ya? Ben k bunca zaman sürdürdüğüm manevi sefaya seni de ortak ettim. Yaşadığım güzellikleri seninle paylaştım. Sen de şimdi benim gizlerimi ele veriyorsun” diye ağaca sitem eder. Ağaç oldğu yerde kalır. Şeyh şaban da Seyit Sünnet Mescidine yerleşir. Başka bir efsane ye göre Hz.Hızır, Seyit Sünneti Efendiye vefatından 40 yıl sonra yerine oturacak bir evliyanın geleceğini müjdelemiştir. Kastamonu halkı çınar kovuğunda yaşayıp ibadetle vaktini geçiren ve keramet ehli olduğu belli olan bu zatın müjdelenen evliya olduğunu anlamıştır.